Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Şubat 2013 Cumartesi

ONUN ADI KUCUK SEYTAN BOLUM 3 - ILERLEME


BÖLÜM 3- İLERLEME
Hayat ayni monotonluğuyla devam ediyordu. İlerlemenin birinci aşamasını görmek beni rahatlatmıştı ama pes etmemem gerekiyordu. Bizde kaldığı günün üstünden neredeyse bir ay geçmişti. Ana şeytanla birlikte onu okul arkadaşlarından ayırmıştık ama geçmişten gelen arkadaşları cıbıldak, afyon ve sarı tutkunun varlığını daha sonraları fark etmiştik. Ana şeytanla birlikte bu konu üzerine yoğunlaşmaya başladık. Onlar tam olarak engel miydiler yoksa varlıkları aslında zararsız mıydı bilemiyorduk. Günler geçtikçe dil tarih ve coğrafya cehenneminin baskısı kanadı kırık küçük melek ve benim üzerimde artmıştı. Reis kraliçenin varlığı benim en büyük desteğimdi. Bu cehennemden kurtulmam için beni kontrolü altına almıştı. Her gün herkesçe club 17 diye bilinen mekanın salon bölümünde buluşuyorduk ve çalışıyorduk. Bu çalışma saatlerimize kanadı kırık küçük meleği de dâhil etmiştik. Kötülükle yakından uzaktan hiçbir bağlantısı olmayan bu meleği bu saatlerde nargile adi verilen zehirle zehirliyorduk. Bana karşı içini döktüğü bir zaman diliminde bana sınavda elinde kopya bulundurmasına rağmen hiç bir bilgi hırsızlığı içinde bulunmadığını ve sırf bu nedenle sınıfı terk ettiğini anlattı. Bu ele almam gereken bir sorundu. Eğer o bir seçilmiş olacaksa bu tutumundan vazgeçmesi gerekiyordu. Eğitimimin ikinci aşamasını bu konu üzerinden yürüttüm. Sınavlara çalışmanın yanında gerekilen durumlarda bazi gerekli seylerin yapilmasinin makul olduğunu ona açıkladım. Aklına girmiş gibiydim ama bunu ancak deneyerek öğrenebilirdim. Küçük suc malzemeleriyle birlikte bütün hazırlıklar tamamdı. Tek yapması gereken sınavda bir kere bile olsa eskiden yaptigi hareketi telafi edebilecegi bir noktaya bakmaktı. Evet, sınav başlamıştı. Ben bir yandan cehennemden kurtulma gerekçesiyle sınavda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken bir yandan da kanadı kırık küçük meleğin performansını izliyordum. Bir damla ter bile dökmeden büyük bir soğukkanlılıkla yapmasi gerekeni yapti hızlı bir şekilde kâğıdını doldurmasını izlemek benim için paha biçilmez bir mutluluktu. (azicik sansur var…)
O gün onu club 17 ye çağırdım ve bu teklifimi reddetmesi riskine karsı ona en özel anne tarafından mersinden bir yemek hazinesi geldiğini söyledim. Bin bir turlu ısrarla babasını ikna etti ve böylece ilerlemenin bir sonraki aşaması fırsatına kavuşmuş oldum. Her zaman ki gibi cehennemden kurtulma yolunda çalışmalarımızı sürdürüyorduk. Çalışma esnasında kulağıma gelen tiz bir ses cırcır böceğinin çıkardığı melodilere benziyordu. İlk basta odama gerçekten bir böcek girmiş olabileceğini düşünerek odayı süzdüm. Böcek yoktu sadece ses vardı. Asil soru Ses nereden geliyordu??? Biraz zaman geçtikten sonra sesin kanadı kırık küçük meleğin midesinden geldiğini fark ettim. Acıktığını bana neden söylemiyordu? Bu ilerleme için ciddi bir sorundu. Seçilmiş olabilmesi için her şeyi açık bir şekilde dile getirmesi gerekiyordu. Çözüm tekti, acımasızdı ama kesindi. Ya açlıktan ölecekti ya da acıktığını söyleyecekti. Kararlıydım belirgin cırcır böceği seslerine rağmen ona yemek teklifinde bulunmayacaktım. Sonunda izlediğim yolun doğru bir yol olduğunu anlamıştım. Kanadı kırık küçük melek birden ayağa kalktı ve çekici hazineye doğru ilerledi. O gün bir kez daha seçilmişi seçme kararımızda yanılmadığımızı anlamıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder